Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı Kent Buluşmaları kapsamında geldiği Denizli’de, AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Düzenlenen basın toplantısında gündeme dair açıklamalar meydana getiren Bakan Çavuşoğlu, gezim, ziraat, endüstri, askeri, siyasal ve dış ilişkiler şeklinde her alandaki uyumun ekonomiye pozitif olarak yansıdığını, her alandaki potansiyeli uyum içinde harmanlayan akıllı bir güç olarak politikalarını belirlediklerini ve uyguladıkları politikaların da neticelerini yakından takip ettiklerini söylemiş oldu.
Konuşmasında Türkiye’nin en süratli büyüyen ekonomilerden biri bulunduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “2021’de yüzde 11 büyüdük. Son 10 senenin en süratli büyümesi oldu. Dünya averajının bu zamanda yüzde 5,5 bulunduğunu hatırlatmak isterim. 2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdük. Gene OECD 2022 büyümemize ilişkin tahminini yüzde 3,7.’den yüzde 5,4’e çıkardı. Bu gelişme oranının oldukça daha yüksek olacağını kendi rakamlarımızda da görüyoruz. Internasyonal kuruluşların davranışlarında ölçülü rakamlar açıklamış olduğu da aşikardır. 2003-2020 arasındaki senelik gelişme averajımız yüzde 5,5 olmuştur. Türkiye ekonomik modeli, yatırım, üretim, istihdam ihracat odaklı gelişme stratejisidir. İhracat, büyümemizin en mühim itici güçlerinden birisidir. İhracatın büyümeye katkısı birinci çeyrekte 3,5 puan, ikinci çeyrekte 2,7 puan olmuştur. Son 1 yılda her ay ihracatta rekorlar kırıyoruz. 1974’de senelik 1,5 milyar dolar ihracatımız vardı. 1990’da aylık 1,5 milyar dolar ihracatımız oldu. Bugün kimi zaman günde 1,5 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Son 12 ayda 250,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu senenin ilk 8 ayında 165,7 milyar dolarlık ihracatımız oldu, 2022 senesinde 250 milyar doların altına düşmeyeceğiz. Türkiye ekonomik modelinin bir öteki amacı istihdamla beraber büyümek. Her ay istihdam artıyor. Az az olsa da işsizlik oranı düşüyor. 2021’de pandemiye karşın 24,5 milyar dolarlık bir gelire ulaştık. Gezim gelirleri 2020’de 12,5 milyar dolardı, 2022’nin ilk 6 ayında 14,1 milyar dolara ulaştık. Bu yıl hedefimiz oldukça daha yüksek olacak” ifadelerini kullandı.
‘KÜRESEL SORUN OLAN ENFLASYONLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ’
Bakan Çavuşoğlu, salgın ve harp koşullarında küresel mesele olan enflasyonla da mücadeleyi sürdürdüklerini belirterek, “Bugün enflasyon dünyada bir gerçektir. Bizdeki yüksek enflasyon için bir mazeret değildir. Enflasyon ve yaşam pahalılığı var ise bunu açık yüreklilikle söylüyoruz. En başta Cumhurbaşkanı’mız söylüyor. Orta ve uzun vadeli programlarla enflasyonu düşürmek bizim görevimiz. Bizi de etkileyen enflasyonu azaltmak ve ekonomimizi büyütmek için tedbirlerimizi alıyoruz, politikalarımızı hayata geçiriyoruz” dedi.
‘DÜNYAYI BİR GIDA KRİZİNDEN KURTARDIK’
Bakan Çavuşoğlu, dünyada her coğrafyadan yüzünü Türkiye’ye dönen milyonlar bulunduğunu ifade ederek, “Eskiden mazlumlar dönerdi, şimdi en gelişmiş ülkeler de yüzünü Türkiye’ye dönüyor. Bir mesele var ise artık hepimiz ‘Türkiye çözer, Recep Tayyip Erdoğan çözer’ diyor. Tahıl krizinde gene Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde bir antak kalma imzalanmasını sağladık. Dünyayı bir besin krizinden kurtardık. Varlıklı fukara ayırt etmeksizin tüm ülkelerin gözü Türkiye’de. Bugün enerji krizinde başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak suretiyle, Balkan ülkeleri olmak suretiyle gerek elektrik ihtiyacını karşılamakta gerekse Azerbaycan’da üretilen gazın ulaşmasında her insanın gözü kulağı Türkiye’de. Sorumluluğumuz büyük, Türkiye’den beklentiler yüksek” açıklamalarında bulunmuş oldu.
‘İDDİAMIZ, BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDDİASIDIR’
Bölgesel ve küresel gelişmelerin Türkiye’yi yaralamasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Etken ve çalışkan olmak zorundayız. Türkiye’nin kısır çekişmelerle kaybedecek tek 1 dakikası dahi yok. İçeride ne kadar güçlüysek, dışarıda da o denli etkili oluyoruz. Biz bugün dış politikamızı dünyanın her yerinde hayata geçirirken, Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde bayrağımızı dünyanın her yerinde dalgalandırırken, ülkemizin gücüne güveniyoruz, ülkemizin gücüne güvenerek hamlelerde bulunuyoruz. Sorun, iktidar olma meselesi değil, bizim iddiamız, büyük ve kuvvetli Türkiye iddiasıdır.”
‘TERÖRLE MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ’
Bakan Çavuşoğlu, dün meydana gelen MGK toplantısında Türkiye’yi yakından ilgilendiren mevzuları, dış ve güvenlik politikalarını beraber gözden geçirdiklerini belirterek, “Türkiye bir taraftan milletimizin ve ülkemizin çıkarlarını korumaya kararlılıkla devam edecektir. Dünya oldukça süratli değişiyor, bu süratli değişimin oldukça tesirleri var. Etrafımızda çatışmalar, savaşlar var. Göç, besin, enerji krizleri var. Bu krizlerin ülkemize tesirini en aza düşürmek için çaba sarf edeceğiz. Internasyonal sistem maalesef bugün dünya sorunlarının çözümüne katkı sağlayamayacak durumda. Cumhurbaşkanı’mız da ‘Dünya beşten büyüktür’ derken, ‘daha adil bir dünya mümkündür’ derken buna vurgu yapıyor. Internasyonal sistemin zayıf olduğu bir dönemde sorunların çözümünde ön plana çıkan erkek oyuncular var. Bunların başlangıcında Türkiye var. Gerek Ukrayna Savaşı, gerekse bölgemizde Suriye, Libya şeklinde sorunlu bölgeler var. Sorunların çözümü mevzusunda çaba sarf etmeye devam edeceğiz. Pazartesi günü Ulusal Müdafa Bakanı ve öteki bakanlarla bu amaçla Libya’yı ziyaret etmiş olacağız. Önümüzdeki dönemde yoğun bir dış siyaset bizi bekliyor. Dünyanın her yerinde etkin olmamız lazım. Katılmamız ihtiyaç duyulan oldukça mühim zirveler ve toplantılar var. Bunlara katılacağız ve Türkiye’nin düşüncelerini, tespitlerini, tavsiyelerini paylaşma fırsatı bulacağız. Bugün dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz. 255 misyonla dünyanın her yerinde çıkarlarımızı gözetmek içinde çaba sarf edeceğiz. Elbet bizlere yönelik tehditler oluştuğu süre bunun da bertaraf edilmesi için lüzumlu tedbirleri de alacağız. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
‘YUNANİSTAN’A KARŞI ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI KALMAYIZ, GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIRIZ’
Bakan Çavuşoğlu, dün meydana gelen MGK’da Yunanistan’ı da değerlendirdiklerini belirterek, “Yunanistan, internasyonal hukuka aykırı şekilde silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ederken, ikimiz de elimiz kolumuz bağlı kalmayız, ikimiz de lüzumlu tedbirleri alacağız. ABD tarafsızlık politikasını bozarak Yunanistan lehine adımlar atıyor. Geçmişte denge politikası izliyordu. Ek olarak Kıbrıs Rum yönetimine tabanca ambargosunu 1 yıllığına kaldırdı. Dolayısıyla garantör ülke olarak Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne lüzumlu takviyeleri yapacağız. Gerek Ege’de gerek Kıbrıs’ta ikimiz de kendi güvenliğimiz tesis etmek için ve Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini korumak için lüzumlu adımları kararlılıkla atacağız” ifadelerini kullandı.
‘520 BİNDEN FAZLA SURİYELİ EVİNE DÖNDÜ’
Bakan Çavuşoğlu, mültecilerle ilgili olarak çevresel etkisinde bırakır, savaşlardan dolayı evini terk eden insan sayısının dünyada arttığını belirterek, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Birkaç yıl ilkin 80 milyonlardan bahsediyorduk, şimdi 100 milyonları aştı. Dolayısıyla bu sorunla da savaşım etmek lazım. Bu soruna ırkçı bir yaklaşımla değil, bir tek güvenlik perspektifinden bakmayarak, insani boyutuyla birlikte bir toplumsal olgu olarak da değerlendirerek, tüm yönleriyle yakından ilgilenip, politikalar üretmek lazım. Tıpkı bizim şu ana kadar yaptığımız şeklinde. Elbet Türkiye’de geçici olarak gelen göçmenlerin, başta Suriyeliler olmak suretiyle ülkesine geri dönmesi fakat bu dönüşün güvenli ve onurlu bir halde olması gerekiyor. Şu ana kadar 520 binden fazla Suriyeli’nin Suriye’ye dönmesi de aynı bu çerçevede olmuştur. Oraya döndükleri süre orada almaları ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin de sağlanması gerekir. Afganistan’dan gelenlerin de aynı şekilde. İçişleri Bakanı’mız bu sayıları paylaşıyor. Biz insani yaklaşımımızla dünyada örnek gösterilen bir ülkeyken, Yunanistan’ın AB’nin nezaretinde denizin ortasında insanları öldürmesi, dünyanın birçok yerinde göçmenlerin fena muameleye maruz kalması hakkaten utanılacak bir durumdur. İnsanlar evlerini terk ediyorsa bir sebebi vardır. Bizlere gelsinler anlamında söylemiyorum fakat bunu yönetmek de bizlerin görevidir. Yalnız Türkiye’nin değil, tüm dünyanın görevlerinin başlangıcında geliyor.”
‘REFERANDUM SONUÇLARINI TANIMIYORUZ’
Çavuşoğlu, referandum meydana getirilen yerlerin Ukrayna toprakları bulunduğunu, bundan kaygı duyduklarını ilettiklerini belirterek, “Dolayısıyla Kırım’ın yasadışı ilhakını tanımadığımız şeklinde bu referandumun da sonucunu tanımayacağımızı açık bir halde söyledik. Biz Türkiye olarak ilkeli bir dış siyaset izliyoruz. Doğal olarak ki denge politikamız dünyaya örnektir. Geçmişte denge politikamızı ‘Acaba Türkiye’nin dış politikasında kayma mı var?’ diye sorgulamalar oldu. Bugün Türkiye’nin denge politikası hepimiz tarafınca takdir ediliyor ve ne kadar gereksinim bulunduğunu hepimiz görüyor. Türk dünyası başta olmak suretiyle Orta Asya ile tekrardan ilişkilerimizin önemi yarın daha da görülecektir. Rusya ile ilişkilerimiz iyi fakat Rusya’ya yapacaklarımızı, yapmayacaklarımızı, kabul edeceklerimizi, etmeyeceklerimizi açıkça, net söyleyen bir ülkeyiz. Ukrayna de ilgilendiriyor bu. Kırım’ın ilhakını da hiçbir süre tanımadık tanımayacağımızı da söyledik. Bu referandumun neticelerini da Türkiye olarak tanımıyoruz” diye konuştu.
Sonrasında toplantı basına kapalı olarak devam etti.
Son dakika haberi; MGK’dan Yunanistan mesajı: Her türlü meşru karşılık verilecek
